Ülkemizde şimdiye kadar yapılması planlanmış sağlık reformları çoğu zaman yeterli çoğunluğu bulamayarak siyasi iradelerce uygulanamamıştır. Ülkemizin uzun dönem süren koalisyon hükümetleri kaynak yetersizliği, siyasi yaklaşımlar ile sağlıkla ilgili reformlar tasarlanmış fakat uygulama alanı bulamamıştır. 2002 yılında ülkemiz tek partinin iktidarlığı ile özellikle o yıllarda bireylerin sağlıkla ilgili birçok problemin varoluşu, bu alandaki sorunların çözümünü için gerekli yaptırımların ötelenmesi bu dönüşümü gerekli kılmıştır. Sağlıkta Dönüşüm Projesi (SDP) nin temel reform alanları;

Hizmet sunumunda reform: Bilindiği gibi sağlık hizmetleri, koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici hizmetler olarak üç aşamada sürdürülmektedir. Bu hizmetler sürdürülürken sağlık alanında reformlar gerçekleşmiştir. Bunun ilk aşaması olan birinci basamakta Aile Hekimliği uygulamasıdır. [1]

Birinci basamak

Kırsal alanda sağlık evi ve ocakları, kentlerde aile hekimleri

Herkesin bir aile hekimine kayıtlı olması

Aile hekimlerine listelerindeki hasta sayısına göre ödeme yapılacak

İkinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetleri aile hekiminin sevki ile kullanılması

Sağlık işletmeleri

Gelirleri ile giderlerini karşılayabilen

Verimlilik ve etkililik ilkelerine göre yönetilen

Personelini sözleşmeli olarak istihdam eden

Fiyatlarını pazarlıkla belirleyip hizmet ve kalite yarışına giren

İdari ve mali açıdan özerk

Kamu tüzel kişiliğine sahip işletmeler”

Hizmet finansmanında reform

GSS

GSS ile herkes temel bir sigorta kapsamına alınmıştır, Ancak tedavisi maliyetli hastalıklar için kişi ek prim ödemek zorunda kalacaktır. Birey ilerleyen dönemde daha yüksek maliyetli kanser, kalp, tansiyon gibi hastalıklarda sigorta kapsamında hiç alınmayacak ya da kısmi olarak alınacaktır. Bireyler, yüksek maliyetli bir hastalığa yakalanması durumunda ortaya çıkan maliyeti kendi cebinden ödeme zorunda olacaktır. Bunun dışında izlenecek farklı bir yol ise, birey hem GSS kapsamında zorunlu olarak yer alırken ileriki dönemlerde özel sigorta şirketlerinden özel sağlık sigortası yaptırmak zorunda kalacağıdır. Günümüz koşullarında asgari ücretle geçinen bir çalışanın kanser hastalığı maliyetini bu ücret ile karşılama olasılığının ekonomi yasalarının doğası gereği olmayışıdır.

SDP’nın Amacı: Sağlık hizmetlerinin etkili, verimli ve hakkaniyete uygun bir şekilde organize edilmesi, finansmanının sağlanması ve sunulmasıdır. Sağlık kuruluşlarının öncelik hedefi ise, bireyin, toplumun sağlığı için koruyucu tedbir ve önlemler alınarak hastalık oluşmadan, bireylerin doğal durumunun sürdürebilirliliğini sağlamaktır. Bu amaçla sağlık kuruluşları sağlık talebi gereksinimi duyulduğunda bunu hazır bulundurmak için yapı içerisindeki sağlık personeli, yardımcı sağlık personeli, idari, mali ve ekipmanları hiçbir aksaklığa yol açmadan günümüz modern yönetim anlayışı ile organize etmesi gerekmektedir.

SDP’nın Bileşenleri: Planlayıcı ve denetleyici bir SB, herkesi tek çatı altında toplayan GSS, yaygın, erişebilir sağlık hizmeti, güçlendirilmiş temel sağlık hizmetleri, etkili, kademeli sevk zinciri, idari ve mali özerkliğe sahip sağlık işletmeleri, motivasyonu yüksek sağlık personeli, sistemi destekleyecek eğitim ve bilim kurumları, kalite ve akreditasyon, akılcı ilaç ve malzeme kullanımı, sağlık bilgi sistemi’dir. [2]

2003 yılında uygulanmaya başlanan SDP’nı ve sistemi oluşturan altyapı çalışmalarıyla, sağlık politikalarının izlediği süreç açıklanması ile SDP’nin daha iyi anlaşılması bağlamında önemlidir. Sağlık politikası; hakkaniyet ölçüsünde, erişilebilirliği, iyileştirici ve geliştirilmesi, hizmeti talep eden bireylere cevap verebilir, finansmanı sürdürülebilirlik hedefleri bakımından değerlendirilmesi, uygulanan dönüşüm programının etkileri, yararları, aksaklıklar ve eksikliklerin neler olabileceği irdelenerek, incelenmesi sağlık politikasının etkin yürütülmesinde önemli olacaktır. [3]

SDP’nın 2003 yılında uygulamaya başlanılan program ile sağlık sistemi önemli ve kökten değişimlere yol açmıştır. Kamu hastanelerinin tamamı, SGK hastaneleri dahil SB bünyesinde KHB ile entegre edilmiştir. Bu amaçla prensipte sağlık hizmetlerini satın alan ile hizmet sunucusu birbirinden ayrılmıştır. Yapılan bu reformlar, farklı sosyal güvenlik kurumlarını SGK bünyesinde toplanmış ve birleştirilmiştir. Ortak yararlanılan veri tabanları ile talep ve kullanım yönetim sistemleri paylaşılmış, çeşitli sağlık sigorta şemalarının kapsamındaki teminat paketi SGK altında entegre edilmiştir.[4]

Hizmet sunuculara ödeme mekanizmaları dağınık, geriye dönük, hizmet başına ödeme sistemlerinden; performansa dayalı ödemeyi içeren ileriye dönük ödeme sistemlerine doğru geçiş halindedir. 2008 yılı Ekim ayında “Sosyal Sigortalar ve GSS Kanunu’nun uygulamaya konmasıyla birlikte, Türkiye’deki kamu hastanelerinden yararlanan hastalar için tek bir ödeyici sistemin yapısı oluşturulmuştur. 2008 yılı itibarıyla Türkiye’deki 81 ilin 23 tanesinde (aile hekimliği modeli bazında) entegre bir Birinci Basamak Sağlık Sistemi uygulanmıştır. Kamu hastanelerine kaynak tahsisi konusunda daha fazla özerklik verilmiştir ve aynı zamanda hastanelerin SB’na karşı daha fazla hesap verebilirlik çerçevesinde çalışmaları beklenmektedir.”[5]

SDP politik ve metodolojik hazırlıkları yapılırken, sağlık politikalarının değişim sürecinin sağlıklı bir şekilde işlemesini sağlayacak aşamalı, süreklilik arz eden bir politika döngüsü tasarlanması, buna göre öncelikle sorun tanımlanması ve sorunlara zemin oluşturan koşulların analiz edilmesi, sorun çözümüne yönelik politikaların geliştirilmesi ve bu politikaları hayata geçirilmesinde politik kararlar verilmesi ve ardından da bu kararların uygulanmasıdır. Çizilen bu etik çerçeve içinde yürütülen politikaların sonuçları değerlendirilmektedir.

Türkiye’nin planlı döneme girilmesiyle sağlık hizmetlerine gereken önemin verilerek yurdumuzun tüm noktalarına hizmetin götürülmesi ele alınarak bireylerin ve dolayısıyla da toplumun her kesiminin sağlık hizmetinde eşit olarak faydalanması hedeflenmiştir. Sağlık kalitesinin yükseltilmesi için sürekli çalışmalar yapılmıştır. Bu amaçla birçok kanun ve yönetmelikler çıkartılmıştır. Türkiye’de sağlık hizmetleri ve bu konuda yapılan çalışmalar sürekli ülkemiz gündeminde olmuştur. Oluşturulan politikaların tamamında hizmet kalitesine vurgu yapılarak bu hizmetin herkes tarafından eşit ve ulaşılabilir nitelikte olması hedeflenmiştir. Bu amaçla oluşturulan politikaların yeterince sağlam temellere oturtulamaması veya iktidar ve muhalefet arasında bu konuda bir işbirliği yapılamaması, insan yaşamı için elzem olan sağlık hizmetlerinde çoğu zaman aksaklıklara yol açmış, bu hizmet sunumunu [6] gerçekleştiren sağlık çalışanlarının çalışma şartları, ücretleri ve hakları maalesef ki göz ardı edilmiştir. Oluşturulan sağlık politikaları ve reformlarının temeli olan Dünya Bankası ile imzalanan protokolün devamı niteliğiyle günümüze kadar devam eden bir projedir.

[1] TCSB, SDP, s.26-37

[2] R. Akdağ, Sağlıkta Dönüşüm Projesi Değerlendirme Raporu (2003-2010), (Ed.R. Akdağ) 2011

[3] TCSB, Türkiye’de Sağlığa Bakış, Ankara, 2007.S.268

[4] A. Kısa, Türkiye’de Sağlık Ekonomisinde Yaşanan Gelişmeler, “1. Sağlık Ekonomisi Kongresi 22 Kasım 2012” Ankara, 2012, s. 12

[5] OECD, Sağlık Sistemi İncelemeleri, 2008, s. 12

[6] Akdağ, 2008a, s.25