Fatih'in Tarihi Kültürel Yerleri

KÜLTÜR

Kültür Tarihi : İlçemiz tarihi yönünden çok eski bir yapıya sahip olup, eski çağlardan başlamak üzere en yoğun yerleşme, eğitim ve kültür merkezlerini oluşturmuştur. Kültür, tarihi eser ve yapıları ile dolu İlçemizde;

SARAY VE MÜZELER 

Ayasofya: Sultanahmet Meydanı ve Topkapı Sarayı arasındadır. Doğu Roma İmparatorluğu devrinde İstanbul’da Konstantinus (M.Ö.360) tarafından kilise olarak yaptırılmış, çeşitli tarihlerde yangınlar ile harap olan eser daha sonraları (532-537) senelerinde İmparator Justinianos tarafından yeniden inşa ettirilmiştir. 1453 yılında Fatih Sultan Mehmet tarafından Camiye çevrilen bu eser Cumhuriyet devrinde (1934) yılında Bakanlar Kurulu kararı ile müzeye dönüştürülmüştür. Dünyaca ünlü mozaikleri ve kütüphanesi bulunmaktadır.

Topkapı Sarayı: Sarayburnu’nda, Fatih devrinde, Abdülmecit’e kadar Osmanlı Padişahlarının oturmuş olduğu bu saray (1472-1478) tarihleri arasında inşa edilmiş olup, zamanla bazı ilaveler yapılmıştır. Topkapı Sarayı 699.000 m2’lik bir alanı kaplar. İçinde Kasırlar, Köşkler, Devlet Daireleri, Saray Halkına ait Bölümler, Camiiler, Kütüphaneler ve büyük bir mutfak bulunmaktadır. Bugün bir müze olarak kullanılan Sarayda mücevherler, tahtlar, zengin porselen koleksiyonları sergilenmektedir.

Bağdat Köşkü : 4. Murat tarafından Bağdat’ın fethi hatırasına yaptırılmıştır. (1539) Topkapı Sarayı ek yapıları içindedir. Köşkün içi sedef, fildişi ve 17. Yüzyılın en güzel çinileri ile süslüdür. Mimarı kesin olarak bilinmemektedir.

Çinili Köşk (Sırça Sarayı) : Fatih tarafından 1472 yılında yaptırılmıştır. Köşkün süslemelerinde kullanılan mozaik çiniler Selçuklu devri özelliklerini gösterir. 1875’de müze haline getirilen köşk, daha sonra Fatih ile ilgili eşyaların sergilenmesine ayrılmıştır.

Mecidiye Kasrı : Abdülmecit tarafından yaptırılmış olan bu küçük saray, Topkapı Sarayı’nda inşa edilen son ünitedir.

Mustafa Paşa Köşkü (Sefa Köşkü) :  18. Yüzyıl başlarında yapılmıştır. Aydınlık, ferah ve her tarafı Avrupa etkisini gösterir nakışlarla süslüdür.

Revan Köşkü (Sarık Odası) : Topkapı Sarayı’ndadır. 4. Murat tarafından Revan seferinden sonra yaptırıldı(1635). Bağdat Köşkü’nün ufak çapta bir modelidir. Kubbesi altın ve boya ile nakışlandırılmıştır.

DİĞER TARİHİ VE TURİSTİK YERLER

III. Ahmet Çeşmesi : Topkapı Sarayı Meydanında (1729) III. Ahmet tarafından yaptırılmıştır. Türk Rokoko üslubunun en güzel eseridir.

At Meydanı : Osmanlıların Sultanahmet Meydanına verdikleri isimdir. Bizanslılar devrinde, Hipodrom olarak kullanılmış, Roma İmparatoru Septimius Severus (193-211) tarafından yaptırılmaya başlanmış, Konstatinius (306-337) zamanında Hipodrom olarak son şeklini almıştır. Türkler tarafından alınmasından sonra da önemini yitirmeyen bu meydan cirit oyunları, at talimleri, bayram şenlikleri ve saray düğünlerinin yapıldığı yer olmuştur. Bu meydanda Alman Çeşmesi, Burmalı Sütun, Dikilitaş, Örmeli Sütun bulunmaktadır.

Alman Çeşmesi : Sultanahmet Meydanındaki bu çeşme, Alman İmparatoru II. Wilhem tarafından II. Abdulhamit’e hediye edildiği için bu isim verilmiştir.

Örmeli Sütun : Sultanahmet meydanındadır. Bizans İmparatoru VII. Konstantinos (905-959) tarafından yaptırılan bu sütun dikdörtgen ve kare şeklinde yontma taşlardan örülmüştür. 25 metre yüksekliğindedir. Bizans devrinde üstü kabartmalı pirinç levhalarla kaplanmıştır. Kabartmalarda Konstantinos’un babasının zaferleri gösterilmiştir. İstanbul’da kurulan Latin İmparatorluğu (1204-1261) sırasında bu levhalar ve sütunun tepesindeki tunç küre para basmak amacıyla eritilmiştir.

Beyazıt Kulesi : İstanbul Üniversitesinin bahçesinde bulunmaktadır. Çıkan yangınları haber vermek için 2. Mahmut’un emri ile 1828’de Serasker Hüseyin Paşa tarafından yaptırılmıştır. Yüksekliği 85 metredir. Son yıllarda kulenin tepesinde yakılan değişik renkteki ışıklar ertesi günkü hava durumunu bildirmektedir.

Binbirdirek Sarnıcı : Sultanahmet Camii ile Çemberlitaş arasındaki bölgede bulunan Bizans Sarnıçlarından biridir. Bazı belgelere göre 330 tarihinde Konstantinos zamanında, bazılarına göre Justinianos devrinden kalma bir yapı olduğu savunulur. Uzunluğu 64 metre, genişliği 56.40 metredir. İçinde 14 sütunluk 16 sıra vardır.

Bozdoğan Kemeri (Kırkçeşme-Valene Kemeri) : Saraçhane ile Zeyrek arasında Bizans devrinden kalma su kemeridir. Yapımına Valentinus tarafından 368 tarihinde başlanmıştır. Önceleri Bizans İmparatorluğunun, daha sonra da Osmanlı Sultanlarının Saraylarına su getiren bu kemer, çeşitli zamanlarda tahribata uğramış ve bir çok defa onarılmıştır.

Bu gün için Fatih’ten Şehzade Camii’ne kadar 592 metre ve Beyazıt önündeki 199 metrelik parçaları ile 800 metreye yakın bir kısmı ayakta durmaktadır. Kemer açıklığı 4 metre, ayak kalınlığı 5.70 metredir. Denizden en yüksek nokta 63.50 metredir. Topraktan yüksekliği 18.50 metredir.

Çemberlitaş : Bizanslılar devrinde Konstantinos tarafından 330 tarihinde Roma’daki Apollon Tapınağı’ndan getirilmiş ve daha sonra bulunduğu semte de aynı ad verilmiştir. Mermer bir kürsü ve porfir bir kaide üzerine silindirik 9 kırmızı porfir parçasının üst üste konması ile meydana gelmiştir. Üzerinde çeşitli tarihlerde değişik heykeller bulunmaktadır. En son konulan haç da Osmanlılar devrinde indirilmiştir.

1672’de çıkan yangında porfir bloklar çatlayınca II. Mustafa devrinde demir çemberler içine alındı. Bugün sadece altı silindir kalmış olup, yüksekliği 34.80 metredir. Roma’da Angelica kütüphanesinde bulunan el yazmasında “Bu sütunun temelinde İsa’nın sağında ve solunda idam edilen iki suçlunun gerildikleri haçlar var” denilmekte ve bütün dikkatleri bu sütunun üzerine çekmektedir.

Gotlar Sütunu: Bu sütun Gülhane Parkı’ndadır. Kimin tarafından dikildiği bilinmemektedir. Kaidesindeki yazılardan Gotlar’a karşı kazandığı zaferden sonra I. Theodosius veya I. Konstantinius için diktirildiği ileri sürülmektedir. Yüksekliği 15 metre kadardır. 

Kapalıçarşı : Nuruosmaniye ve Beyazıt Camileri ile Mahmutpaşa Çarşısı arasında üzeri kubbelerle örtülü çeşitli dükkan ve sokaklardan meydana gelmiştir. 30.700 m2’dir. Bizanslılar devrinde bugün bedesten denilen kısım, daha sonraları Fatih devrinde de yeni bedesten ve mücevherat kısımları yapılmıştır. Asıl büyük çarşı ise Kanuni Sultan Süleyman devrinde ahşap olarak yapılmıştır. Çeşitli yangınlardan sonra 1894’te büyük depremde tamamen yıkılmış ve II. Mustafa tarafından tekrar onarılmış bulunan çarşı, 1898 yılında bugünkü şeklini almıştır. İçinde 18 kapı, 65 sokak, 4000’e yakın dükkan, 20 han, 1 mescit, 1 kitaplık, 7 çeşme, 1 şadırvan, 1 sebil, 1 dolaplı kuyu bulunmaktadır. Ticaret hayatının hareketli bir merkezidir.

Mısır Çarşısı : Valide Turhan Sultan tarafından yaptırıldı. (1660) Mimarı Kasım Ağa’dır. Bodrumları ile beraber 86 dükkanı vardır.

Yerebatan Sarayı (Bazılike Sarnıcı) : VI. Yüzyılda İmparator Justinianus tarafından yaptırılmıştır. Sarnıcın uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metredir. 12 sıra halinde 4’er metre aralıklarla 336 sütun bulunmaktadır. Sütunların boyu 8 metredir. Sarnıcın suyu Cebeliköy kemeri ile 19 Km. uzaklıktadır. Suyu Belgrat Ormanlarından getirilmekteydi.

Millet Kütüphanesi-Şeyhülislam Feyzullah Efendi tarafından 1701 yılında medrese olarak yaptırılmıştır.Ali Emiri Efendi ömrü boyunca büyük fedakarlıklarla topladığı nadir nüshalardan oluşan paha biçilmez eserleri 17 Nisan 1916 yılında bağışlayarak “Millet Kütüphanesi’ni kurmuştur.

Kütüphane 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen Marmara depreminde ağır hasar almıştır. İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü kontrolünde restorasyon çalışmaları yapılmakta ancak henüz tamamlanmamıştır.

Depremden sonra bu değerli eserler Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne geçici olarak nakledilmiş, yerli ve yabancı okuyuculara burada hizmet vermeye devam etmektedir..

Edirnekapı Halk Kütüphanesi:

Edirnekapı Halk Kütüphanesi 30 Mart 1977 yılında hizmete girmiş, yapı itibariyle modern bir bina olan kütüphane Bakanlık tarafından tip proje olarak yaptırılmıştır. Edirnekapı Halk Kütüphanesinde ağırlıklı olarak yeni harfli kitaplar mevcuttur.Bunların katalog ve tasnifi kısa süre içerisinde hazırlanarak, okuyucunun aradığı bilgiye ene kısa zamanda ve çabuk yoldan ulaşmasını sağlamak,hizmetin ana konusunu teşkil etmektedir. Edirnekapı Halk Kütüphanesi bulunuş konumu açısından İstanbul’un Avrupa Yakasındaki halkına hizmet vermesinin yanı sıra,İstanbul’un Anadolu Yakasındaki halkına da hizmet verilmektedir.

İLÇEDE BULUNAN VAKIF ESERLERİ   

a) 258 Adet Cami

b) 29 Adet medrese

c) 3 Adet Daru’l kuralar

d) 2 Adet Daruşşifalar 

e) 604 adet Tekke

f) 47 Adet hamam

g) 177 Adet çeşme

h) 15 adet Sahabe kabirleri

i) 3 adet Padişah kabirleri

j) 97 Adet türbe

KÖPRÜLER

Atatürk Köprüsü: İstanbul’un alınışı sırasında Fatih tarafından Haliç’te gemilerle geçici bir köprü kurulmuştur. Köprü yapımına girişim II. Beyazıt devrinde olmuş fakat gerçekleştirilememiştir. Köprü 600 metre uzunluğundadır. Küçük gemilerin geçeceği gözler, büyük gemiler için de açılır kapanır kapılar vardır.

Galata Köprüsü : Yıldız ve Dolmabahçe Sarayları yapıldıktan sonra Topkapı ile Karaköy arasındaki ulaşımın sıklaşması nedeniyle Abdülmecit’in emri ile Eminönü-Karaköy arasında Haliç üzerine inşa edilmiş ve yıllarca hizmet vermiş olan Galata Köprüsü 16.05.1992 tarihinde yandığından trafiğe kapatılmıştır. Galata Köprüsü 1993 yılında tekrar hizmete açılmış olup, uzunluğu 486 metredir. 

Haliç Metro Geçiş Köprüsü: 15 Şubat 2014 tarihinde hizmete açılan M2 Metro hattının Şişhane – Haliç bağlantısını sağlamaktadır. 2009 yılında inşaatı başlayan köprü 460 metre uzunluğundadır.