Başakşehir Belediye Başkan Aday Adaylığına çevreci isim;

Uğur Barış Karabulut

Yıllardır sivil toplum kuruluşları çalışmaları ile özelikle çevresel sorunlar ve hukuksuz ranta karşı baş kaldıran bir isim Uğur Barış Karabulut, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Başakşehir İlçe Başkanlığı'nda Belediye Başkan Aday Adaylığını kamuoyu ile paylaştı. Karabulut'un Başakşehir'e dair tespitlerini yansıtan basın açıklaması sizlerle...

" Başakşehir ilçenin ötesinde bir il konumundadır"

Başakşehir birbirleri ile hiç benzerliği olmayan 4 ayrı bölgeden oluşmaktadır. Bu yönüyle bir ilçenin ötesinde il konumundadır. Çünkü İlçe Merkezi ile en uzak Bahçeşehir 2.kısım mahallesi arasındaki mesafe 27 km'dir. İlçe merkezine 2 ilçeyi geçtikten sonra ulaşılmaktadır. Mahallelerin kendi arasında ve ilçe merkezine ulaşmada toplu taşıt aracı yoktur. Türkiye’nin en hızlı büyüyen ve en borçlu ilçelerinden biridir. Mahalleler arasında ekonomik, sosyal, kültürel, etnik özelliklerden dolayı çok büyük farklılıklar vardır. Bu nedenle Başakşehir’i yönetmeyi düşünürken, bir ilçe gibi düşünmeyip bir il olarak düşünmek ve sorunlarına Türkiye sorunları üzerinden bakmak gerekir.

"Başakşehir Belediye Başkanlığına aday olma kararı"

Uğur Barış Karabulut kimdir?

12 yıllık BADER (Bahçeşehirliler Derneği) Başkanı olarak; İlçemizin, sosyal belediyecilik anlayışı ile yönetilmediğini yakından izlemiş biri olarak aday oluyorum. Bu kararımda bugüne kadar birlikte mücadele verdiğimiz çoğunlukla Sivil Toplum Kuruluşları'nda (STK) çalışmış arkadaşlarımın teşfiki, sahada yürüttüğümüz yüzlerce mücadeleye karşın daha etkin sonuç almamız gerektiği yatmaktadır.

"Mevcut yönetim Başakşehir'i şantiye şehri olarak görmektedir"

Mevcut iktidar sahipleri 9 yıllık ilçe geçmişiyle şantiyeye dönüştürdükleri ilçeyi, bugün dörtyüzbine 400.000'e yaklaşan nüfusun önümüzdeki 2-3 yıl içinde1 milyonun üzerinde olacağını söylemektedir. Bu da demektir ki bölgenin rant ve şantiye gerçeği artarak devam edecektir.

"Güncel sorunların başında Ulaşım- İmar - Altyapı Sorunları- Güvenlik- Sosyal ve Kültürel eksiklikler gelmektedir. "

Bölge Bahçeşehir-,Güvercintepe-Şahintepe, Başakşehir, Kayaşehir etaplarından oluşmaktadır. Ne yazıktır ki mevcut yerel yönetim bugüne dek yalnızca Başakşehir bölgesinde altyapı-ulaşım alternatiflerine dair kalıcı yatırımları tamamlamıştır. Ancak Başakşehir ve çevresi de yeni imar projelerine gebedir. Diğer bölgelerde ise seçmenin siyasi tercihleri nedeniyle adeta seçmen cezalandırılmaktadır. Ve yine ne acıdır ki ilçemizin Eski Belediye Başkanı bugünün İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'da halka hizmet noktasında tarafsız olunması gerekirken "nereden oy oraya hizmet, oraya metro" diyerek taraflı yönetim tarzını kamuoyu ile de paylaşarak beyan etmiştir.

"Yukarıdaki sorunların çözümü;

Yerel dinamiklerin ortak menfaatler çerçevesinde bir araya gelmesi ile çözülebilecektir."

Mesele bu dinamiklerin bir yol haritası ile ortaya konması, süreklilikle haklılığın tüm paydaşlarca gündemde tutulmasıdır. Bu bağlamda 20 yıllık Gazetecilik ve STK Yöneticiliği deneyimlerimle kamuoyunun gerektiğinde stratejik planlama ile bölge sorunlarını çözmekte başarılı olduğuna defalarca tanıklık ettim. Özelikle Orta bölge olarak adlandırdığımız Güvercintepe-Şahintepe bölgelerinde, halkın yerel yönetimin rant odaklı iki dudağı arasında kalan konut alanlarına dair, çok büyük endişeleri vardır.

Altyapı sorunları çözülememiştir. Bölge halkı hukuksal haklarından habersiz bırakılmış ve gelecekte hayali kurulan Kanal İstanbul projesinin rant pazarında pasifize edilmek istenmektedir.

" Bahçeşehir Bölgesinde Ulaşım çileye dönmüş, onaylanan metro ihaleleri defalarca iptal edilmiş, alternatif yol güzergahları hizmete açılmamıştır..."

Kentin merkezinde yıllarca kullanılan Bahçeşehir-Sirkeci banliyo tren hattı varken seferler durdurulmuş, Marmaray'a entegre edilecek vaatleriyle halk oyalanmış, STK'ların (Bahçeşehirliler Derneği) girişimi ile onlarca kez gündeme getirilse de Halkalı son durak olarak hat hizmete açılmıştır. Ispartakule-Boğazköy- Bahçeşehir'in ulaşımı alternatifsiz bırakılmıştır. Bu hattın Halkalı son duraktan Hadımköy'e kadar uzatılması, işleve sokulması şarttır.

"Halkın olan kamu alanları ve parklar ticari yapılara dönüşmüştür... Bölge halkı kandırılmıştır! "

İmar planlarında halka yeşil alan ve kamu alanı sunulan arsalar hukuksuzca konut ve ticari alanlara dönüştürülmüştür. Habitat, Avrupa Kent Konseyi, Çevre ve Şehircilik ödülü almış bir kenti yaşanamaz hale getirmekte, halkın olan arsalardan elde edilen gelirle siyasi emellerini sürdürmektedirler. Bu bağlamda bölge halkıyla 20 yıldır ranta karşı gerek ulusal ve yerel basın desteğini de alarak, hukuksal kazanımlar elde edilmiş, gerek şahsım ve gerekse başkanlığını yürüttüğüm dönemde Bahçeşehirliler Derneği (BADER) onlarca dava açmıştır. Hatta ve hatta Danıştayca yürütmesinin durdurma kararı çıkan birçok karar yerel yönetimce yerine getirilmemiştir.

Aday adaylığımız adaylığa dönüştüğünde tüm bölge halkıyla gerekirse kapı kapı dolaşarak birlikte neler yapabileceğimizi gerçek ve hukuksal verilerle paylaşacağız.

Bu yolculukta şahsımı yalnız bırakmayan tüm gönül dostlarına sevgi ve şükranlarımı sunuyorum...