Hülya Koçyiğit programında Birol Güven’i ağırladı

“Seksenler’in Ardından 2040’ları yazmak istedim”

Türk Sineması’nın efsane ismi Hülya Koçyiğit, TRT 2 ekranlarında yayınlanan “Film Gibi Hayatlar” programında sinemamızın değerlerini ağırlamaya devam ediyor. Koçyiğit’in bu haftaki konuğu; senarist, yapımcı ve yönetmen Birol Güven oldu.

Programın başında Hülya Koçyiğit geleceğe olan merakını bildiği Birol Güven’i “Gelecekte nasıl olacaksın?” sözleriyle karşıladı. Geçmişten geleceğe uzanan ve günümüzün de konuşulduğu keyif dolu bir sohbetle “Film Gibi Hayatlar” 09 Haziran Pazar günü saat 12.00’de TRT2’de.

“Alfa Çocukları da Sizin Filmlerinizi Seyredecek”

Gelecekte bizi neler beklediğini anlatan Birol Güven Yeşilçam’a da atıfta bulunarak “Dijital uygarlığın başındayız her şey değişecek ama alfa çocukları da sizin filmlerinizi seyredecek” dedi.

Gerçek rüyanın beyaz perde olduğunu söyleyen Güven “Haftalık 140 dakika dizi çeken yönetmenlerin en büyük hayali de sinema filmi çekmektir” sözleriyle sinemanın hayatındaki önemine değinirken “Hayata karşı görüşlerim sürekli değişiyor, Mandıra Filozofu’nu şimdi yazmak isterdim” dedi. Hayatında çokça kullandığı cümlelerden birin “Mutsuzluğun sırrı yanlış hedeftir” olduğunu belirten Güven, “Mandıra Filzofu’nda da bu cümleyi buluyorsunuz” dedi. Mandıra Filozufu’nu çektikleri koya bir cezaevi inşa ettiklerini söyleyen Birol Güven bu cezaevinde de yeni filmi Dijital Esaret’i çektiklerini belirtti.

“Seksenler’i Ekibi Toplayabilirsek Eğer Tekrar Yapacağız.”

Birol Güven çok sevilen Seksenler projesiyle ilgili “Hepimiz ergenliğimizi geçirdiğimiz yılları hatırlıyoruz. Ben de Seksenler çocuğuyum o yılları ayrıntısı ile hatırlamam belki de o yüzdendir, Doksanlar da yaptık ama benim hafızamda pek yoktur o yıllar. Bizim sektörümüz de patron seyirci, seyirci istiyor Seksenler’i, ekibi toplayabilirsek eğer tekrar yapacağız” derken Seksenler’in ardından 2040’lı yılları yazmak istediğini, okuduğunu, araştırdığını ama daha yazacak seviyeye gelemediğini belirtti. Güven gelecekle ilgili “Hollywood’un bize dayattığı kötü robotların olacağı bir gelecek olmayacak” diyerek daha birçok düşüncesini de “Film Gibi Hayatlar” programında izleyicilerle paylaştı.

Senelerdir ekranda olan bir diğer projesi Çocuklar Duymasın için hikayeyi Tamer Karadağlı ve Julia Roberts’ı düşünerek yazdığını belirten Birol Güven ilk projesi Ayrılsak da Beraberiz için de “Türkiye’nin en uygun bütçeli işlerinden biriydi” dedi. Ayrılsak da Beraberiz projesinde her şeyi kendi aralarında yaptıklarını belirten Güven “Bazen izlerken kendi kravatlarımı da görüyorum mesela” dedi.

“Çocuklarımı bir tek emzirmedim, mümkün olsa onu da yapardım”

Hülya Koçyiğit’in aile yaşantısından sorduğu sorularda Güven çocuklarıyla ilgili “Bence çocuklara bırakılacak en güzel miras şükretmektir. Şartım yok, pazarlığım yok, çocuklarımı koşulsuz seviyorum. Evde başarı stresi yok bizim, olursa olur, olmazsa olmaz ama çok ta başarılılar.” Derken ilişkisiyle alakalı da “Çocuklarımı bir tek emzirmedim, mümkün olsa onu da yapardım, o kadar yakınız ki biz ve bu durumdan inanılmaz mutluyum” cümlelerini kullandı.

Dünyada sağlıktan başka değer olmadığını belirten Birol Güven “Okuduğum bütün kitapları tekrar okudum, izlediğim filmleri tekrar izledim, herkese de tavsiye ediyorum. Her gün değişiyorsun, tekrarları izledikten sonra ben izlememişim dedim. Mesela Susuz Yaz’ı beş yıl sonra tekrar izlesek yine farklı bir şeyler anlatacak bize” cümlelerini kullandığı Film Gibi Hayatlar programında teknolojiye ve geleceğe olan büyük merakına rağmen “Hikaye anlatmak için teknolojiye gerek yok, geleneksel sinemadan yanayım” diyerek sinemada hikayenin önemine de değindi.

Daha birçok konunun konuşulduğu Hülya Koçyiğit’in sunumuyla Birol Güven’in konuk olduğu “Film Gibi Hayatlar” çok özel bir bölümle 09 Haziran Pazar günü saat 12.00’de TRT2’de.