Olimpiyat Şampiyonu sporcular yetiştirmek için yola çıkan Okçular Vakfı bünyesinde;

TÜRKİYE’NİN İLK OKÇULUK

ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ AÇILDI

Günümüzden yaklaşık 552 yıl önce inşa edilen ve dünyanın ilk spor kulüplerinden biri olan Okçular Vakfı, Türkiye’nin ilk “Okçuluk Araştırmaları Enstitüsü’nü” hizmete açtı. Okçuluk Araştırmaları Enstitüsü’nün Okmeydanı’ndaki tesislerinde düzenlenen açılışına İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan ve Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız ile birlikte çok sayıda davetli katıldı. Açılışın kurdela kesimi ise sporcuların ok atışları ile birlikte yapıldı.

Kurulduğu 2013 yılından bu yana okçuluk sporunun gelişmesi, gelecek nesillere aktarılması ve okçuluğun geçmiş yıllarda kaybettiği değerini geri kazanması için gerçekleştirdiği çalışmalara hız veren Okçular Vakfı tarafından açılan enstitü, çok sayıda akademisyeni bir araya getirecek. Akademisyenler, arşiv taraması yaparak veriler üzerinden okçuluk ile ilgili bilimsel ve tarihsel araştırmalara imza atacak. Enstitü’nün açılış töreninde ayrıca Okçular Vakfı Spor Kulübü’nün başarılı sporcuları ödüllendirilirken, Anadolu Fethi Malazgirt 1071 Anma etkinliği ödül töreni de gerçekleştirildi. Bunun yanında ayrıca, Devlet Arşivleri ve İstanbul Fetih Cemiyeti işbirliği protokolü de imzalandı.

Okçular Vakfı Başkanı Haydar Ali Yıldız da, vakfın unutulmuş ata yadigarı okçuluğu yeniden hak ettiği noktaya getirebilmek için yoğun mesai ve yatırımlar yaptığına işaret ederek “Medeniyet coğrafyasında Türk kültürünün çok daha iyi tanıtılıp aktarılması için elimizdeki tüm imkanları seferber ediyoruz. Okçuluğun gelişimi için birçok yatırımı devreye aldık ve bu noktada çalışmalarımızı sürdürdük. Ama bizler durmayacağız. Hem bilimsel, hem de sportif anlamda Türk okçuluğunu zirveye çıkarmak için varımızı yoğumuzu ortaya koyacağız” dedi.

Okçular Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi Bilal Erdoğan,”Okçular Vakfı olarak ileriki dönemlerde de okçuluk sporunun gelişimi adına dünyada eşi benzeri olmayan birçok uygulamayı hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bugün açılışını yaptığımız Enstitü de bu düşüncemizin yalnızca bir adımıdır. Bugün buradaki çalışmalarımızı yeni bir konuma taşımış bulunuyoruz. Kuruluşundan bu yana Türkiye’de okçuluk sporu başta olmak üzere geleneksel sporlarımıza ilgi oldukça fazla olmuştur. Tabii sadece geleneksel sporlarımız değil gençlerimiz yeter ki spor yapsın diyenleriniz olabilir. Ancak bin yılı aşkın süredir dinimizin sancaktarlığını ecdadımız yapmış. Türk denildiği zaman Müslüman akla gelmiş. Bu millet disipliniyle, savaşçı ruhuyla, fedakarlığıyla Allah vergisi bir kabiliyete sahip olduğu için bağımsızlığını koruyabilmiş. Neredeyse bağımsızlığı elinden alınamamış başka millet pek yoktur. Ancak kültürlerini aşılamaya çalışarak tutsak etmeye çalışmışlar. Bizim kendi kültürel öğelerimizin yer aldığı sporlarımızı yapmak bağımsızlığımızı korumakla ilgili bir durum. Burada sadece spor yapılmıyor. Sporcular kültürlerini tanıyorlar. Onun için bu enstitünün misyonu çok önemli. Okçuluk adına ne yapılmış ne çalışılmış ne söylenmişse enstitümüz referans kaynağı olacaktır. Okçuluk sporuyla nesiller boyu kültürümüze tesir edecek çalışmalar yapıyoruz“ dedi.

İstanbul Valisi Vasip Şahin açılış töreninde yaptığı konuşmada, “Ata Sporu okçuluğun geniş kitlelere sevdirilmesi amacıyla yola çıkan Okçular Vakfı’nın kültürel ve bilimsel anlamda önemli bir boşluğu doldurduğunu belirtti. Vali Vasip Şahin, önce iyi yetişmek önemli. Ahlakıyla, davranışıyla ve etrafına olan ilgisiyle kişi kendini ortaya koyar. Bu davranışlarımızı da kültürümüz etkiler. İşte burada kültürümüzü, gerçekten bir medeniyet toplumu olmayı öğreniyoruz. Gelecek nesillerin inşasında, daha sağlam daha vatanperver bir şekilde onları kazanıyoruz” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal ise, Enstitü’nün kurumsal bir yapıya kavuşmasının çok önemli olduğunu belirterek, “Gençlerimize örnek olacak bir tesis ve Enstitü olmuştur. Vakfın bugüne kadar yaptığı çalışmalar ile gurur duyuyoruz. Hizmete açılan enstitü Türkiye’de bir ilk olmasının yanı sıra Türk kültür ve medeniyet dünyasına akademisyenlerimiz vasıtasıyla bir çok bilimsel eser kazandıracaktır.” şeklinde konuştu.