Bir imparatorluk başkenti olan İstanbul’un (yani Dersaadet yahut Konstantiniyye) bütün dini ve lisanî özelliklerini tarihsel olarak izleyebileceğimiz yerdir: İstiklâl Caddesi (eski adıyla Cadde-i Kebir / Grand Rue de Pera). Burada her din ve ırka mensup insanla karşılaşırsınız. Pek çok dünya dili konuşulur bu bölgede hatta unutulmaya yüz tutmuş, kullanıcısı çok azalmış lehçeler, alfabeler karşımıza çıkar. İşte bu durumun kâğıda yansımasıdır çok dilli takvimler. 19. yüzyılda daha kalabalıklaşan İstanbul’lular için üretilmişlerdir. Özellikle Pera / Beyoğlu bu ticari potansiyelin en baş merkezidir.

Beyoğlu’nun çok önemli şahsiyetlerinden ve İstanbul basın tarihinin mühim firmalarından Zelliç Matbaası’nda basılan bu takvim üzerinde barındırdığı çok dilli ibareler ile duvar takvimi alanında bir numaradır. Taşbasmacılığı İstanbul’a getiren Henri Cayol’un matbaasına müdür olarak Dalmaçya’dan gelen Antoine Zellich, ustasının kolera salgını nedeniyle 1865 yılında ölümü üzerine bir süre Cayol Matbaası’nı işletmeye devam etmiş, 1869’da kendi adıyla matbaasını kurarak ticari faaliyete başlamıştır. 1888’de Papa XIII. Leon tarafından “Vatikan’ın Matbaacısı” unvanı ile onurlandırılan Antoine Zellich, 1890’da İstanbul’da ölür.

Antoine Zellich

Matbaa büyük oğlu Gregoire Zellich ve kardeşlerine kalır. İstanbul’da büyüyerek, gelişerek faaliyetini sürdüren bu matbaa kitaptan dergiye, takvimden kırtasiye malzemesine, okul kitabından ticari deftere çok çeşitli ürünler basmış, Beyoğlu’ndaki dükkânlarında satmıştır. Cumhuriyet döneminde de ticari faaliyetini sürdüren “Zelliç Biraderler” firması 1960’lı yıllara doğru kapanmıştır.

Gregoire Zellitch 1853-1932

Osmanlı İmparatorluğu’nda pek çok dünya dilinin yer aldığı, özellikle duvar takvimi, ajanda, muhtıra defteri gibi malzemeyi genellikle gayrimüslim yayıncılar basmış ve dağıtmışlardır. Arakel, Mateosyan, Serviçen, Teohari, Fratelli Haim (Societe Anonyme de Papeterie & D’Imprimerie) gibi matbaa ve kırtasiyeciler Beyoğlu’nda bol bol ajanda, cep ve duvar takvimi basmışlardır.

Kullanılıp atılan bumalzemeden günümüz ulaşanları nadir örnekler olarak karşımıza çıkmaktadır.Türklerden ise bu alanın en önemli siması Ebüzziya ailesidir. Galata’da Arap Camii karşısındaki Matbaa-i Ebüzziya’da pekçok takvim, yıllık yayınlamışlardır.

Yine Babıâli’de Naci Kasım’ın kurduğu Maarif Kitaphanesi’nin çıkardığı takvimler efsaneleşmiştir. (Günümüze kadar ulaşan Saatli Maarif Takvimleri) Basıldıkları yıllarda yayın ve dağıtım için devrin Maarif nezaretinden ruhsat ve izin alınması gereken basılı bu malzeme için yayıncılar ortalama 4-5 ay beklemek zorunda kalıyorlardı. Araştırma görevlisi Ahmet Yüksel’in tespitlerine göre “Galata’da Tramvay Caddesi’nde 21 numaralı dükkânda kırtasiyeci ve kâğıt tüccarı olan Zellich (Zeliç) Biraderler 1905 miladi yılı için hazırladıkları Rumca ve Fransızca duvar takviminin ruhsatnamesine, arzuhallerinin Maarife sunulduğu tarihten (22 Haziran 1904) yaklaşık 4 ay kadar sonra (6 Ekim 1904) ve takvimin bazı kısımlarının düzeltilmesi suretiyle sahip olabilmişlerdi.

Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde bulunan bu ve benzeri belgeler bu konu çalışacaklara çok önemli bilgiler sağlamaktadır. İster ticari ister kültür hizmeti olarak basılan bu takvimler büyük bir imparatorluk başkentinin çok dilli, çok kültürlü, çok inançlı toplum hayatının kâğıda yansıması şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Henri Zellich Basımevi’nin yayınladığı, her sabah bir yaprağı kopartılan türden, 7x10 santim boyutlarındaki takvim dokuz dillidir: Türkçe, Arapça, Farsça,Ermenice, Rumca, İbranice, Fransızca, Bulgarca ve Rusça. “Zaman Tünelinde Beyoğlu” sergisinde gösterilen örnekte görüldüğü gibi farklı takvim sistemleri,farklı ay ve gün hesaplamaları içerir. 1920 yılında Türkçe ve Fransızca okuyup yazanlara göre 2 Haziran günü, Araplar için 12 Ramazan; Bulgarlar için 31, Ruslar için 30 Mayıs olarak ifade edilir. Rumlara göre ise Mayıs’ın yirmisidir. Miladi takvim 1920 yılını gösterirken, sayfanın en üstünde Arap harfleriyle solda 1336, sağda 1338 yazmaktadır. Altta İbranice satırda 5680 yılını okuruz. Farklı diller için ayrılmış bölümlerde, o günün o kültürdeki anlamı ve önemini belirtildiği yazılar yer alır.

Kaynak :Emin Nedret İşli (Zaman Tunelinde_Beyoglu 2012)