NİKO GUİDO ‘’ANJELİKA AKBAR İLE SESLER’’İN KONUĞU OLUYOR

‘’İSTANBUL BİR FOTOĞRAFÇI İÇİN KAOSUN ESTETİĞE DÖNÜŞTÜĞÜ BİR ŞEHİR’’

Ünlü besteci ve piyanist Anjelika Akbar; kültür, sanat, edebiyat ve iş dünyasından önemli isimleri programında ağırlamaya devam ediyor. Perşembe günleri 23.30’da TRT-2 ekranlarında yayınlanan Anjelika Akbar ile Sesler’in bu haftaki konuğu, fotoğraf sanatçısı Niko Guido oluyor.

Anjelika Akbar’ın, kendisine ait ‘’Ninni’’ bestesiyle açılışını gerçekleştirdiği programda ikili, keyifli bir sohbete imza attı.

‘’Fotoğraf içimi aşkla kapladı’’

Galatasaray Lisesi’nde okuduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi kimya mühendisliği bölümünü bitiren Niko Guido, 40 yaşından sonra radikal bir kararla fotoğrafçı olmaya karar vermesini anlattı. Guido o süreci ‘’40 yaşında iş hayatından ayrılmaya karar verdim. Daha önce de denemelerim olmuştu fotoğrafçı olmak için. Fakat 40 yaşına geldiğimde fotoğrafçı olmaya karar verdim. Çok zor da olmadı, kolay da olmadı. Fotoğraf öyle bir aşkla içimi kapladı ki zaten başka seçeneğim yoktu. Aşkla heyecanla yapılan her şey zaten sizi alıp götürüyor.’’ diyerek anlatı.

Dünyada ve Türkiye’de birçok şehirde sergileri açılan ve dünyayı dolaşarak fotoğraflar çeken Guido kendisi fotoğraf çekmenin anlamını da paylaştı. Niko Guido ‘’Fotoğraf çekmeden önce o yeri anlamanız gerekiyor. Anlamadan anlatmak çok zor.’’ diyerek fotoğraf çekmeden önce keşfedip, araştırdığını belirtti. ‘’Müzik gibi resim gibi bir dil fotoğraf. Mesele o dili nasıl kullanabildiğiniz. O dili kullanabilmek için anlatacağın bir şey var mı o da önemli. Fotoğraf çekerken anlatacak bir şeyinizin olması gerekiyor. Dolayısıyla en önemli şey anlatmak için anlamak fotoğrafçılıkta.’’ diyerek fotoğrafla ilgilenen kişilere önemli tavsiyelerde bulundu.

‘’Fotoğraf amaç değil araçtır’’

Fotoğrafın gerçeğini yansıttığını fakat bazen ise gerçek ana bir bariyer oluşturduğuna dikkat çeken Niko Guido bu duruma ‘’Bu çok dikkat edilmesi gereken bir durum. Fotoğraf gezisine gittiklerinden o anı, o doğayı gözlemlemek yerine fotoğrafları ayıklıyorlar bazı fotoğrafçılar. Ben bazen bir dakika boyunca makineyi bir kenara bırakın ve yaşadıklarınızla aranızda fotoğraf makinesi olmasın, insanlarla iletişiminiz olsun ve onları tanıyın diyorum öğrencilerime. Fotoğraf amaç değil araçtır. Gözle bakmayı, anlamayı ve daha sonra makineyle bunu anlatım diline çevirmek gerekiyor.’’ diyerek dikkat çekti.

‘’İstanbul bir fotoğrafçı için kaosun estetiğe dönüştüğü bir şehir’’

Fotoğraf Gezginleri grubuyla tüm dünyayı dolaşıp çektikleri fotoğraflardan albüm çıkardıklarını belirten Niko Guido bu çalışmayla gelecek nesillere bir bilgi belge bırakmak istediklerini söyledi. Fotoğraf Gezginleri’nin oluşturduğu Ben İstanbul grubuyla ise sadece İstanbul fotoğrafları çektiklerini belirten Guido ‘’İstanbul’u dünyaya tanıtmak istiyoruz.’’ diyerek ‘’İstanbul ile ilgili 2014 yılında bir projeye başladık. Bu projede İstanbul’un günlük ve sıradan halini anlatıyoruz. Her gün değişiyor müthiş zengin müthiş enerji dolu. Kaosun estetiğe döndüğü bir şehir. Her sene fotoğraf albümü çıkarıyoruz. 2024 yılında 10 yıllık bir İstanbul albümü çıkaracağız. Sıradan yaşamın peşindeyiz. Bu sıradan fotoğraflarla şiire dönüşüyor İstanbul.’’ dedi.

‘’Haiti’ye gitmek dönüm noktalarımdan biriydi’’

Yardıma muhtaç bölgelere giderek o sorunları fotoğraflarında anlatan fotoğraf sanatçısı Haiti’ye gidiş hikayesini ise şöyle paylaştı: ‘’Fotoğrafçı olarak belli projeler yapılıyor. Arkadaşım Birleşmiş Milletler’de çalışıyordu ve benimle irtibata geçerek Haiti’deki su sorununa dikkat çekmek için beni oraya davet etti. O dönem gidemedim ama sonrasında Haiti üzerine araştırmalar yaptım. Birkaç yıl sonra uçak bileti aldım ve aldıktan sonra çok büyük bir deprem oldu. Arkadaşlarım bana gitme dedi ama karar verdim gitmeye. New York üzerinden Dominik’e ve oradan Haiti’ye gittim. İnanılmaz bir manzaraydı. 200 bin kişi toprak altında kalmıştı. Başka bir arkadaşım da başka bir şehirdeydi ve belgesel yapmaya karar verdik. Hayatımın dönüm noktalarından biriydi. Çok şey öğrendim orada. Öyle güzel insanlarla tanıştım ki orada gelecekle ilgili umudumuzu yeşerttiler.