Nuru Osmaniye Camii’nin temelinden bir ucu Haliç’e kadar uzanan 270 yıllık kuyu ve camiyi dengede tutan su terazileri ortaya çıkarıldı. Caminin temelinde bulunan meşe ağacından yapılmış fore kazık radye temel dönemin en önemli mimarlık ve mühendislik başarısı olarak şaşkınlık yarattı.

İstanbul Vakıflar 1. Bölge Müdürlüğü tarafından yapımına 2010 yılında başlanan Nuru Osmaniye caminin restorasyonu tamamladı. Yaklaşık 21 milyon TL’ye malolan restorasyonla caminin altında yeni bir tarih ortaya çıktı.

420 KAMYON BALÇIK VE MOLOZ ÇIKARILDI

Nuru Osmaniye Cami’nin altında bulunan meşe ağacından yapılmış fore kazık radye temelin balçık ve molozlarla dolduğu bu nedenle caminin içerisinde rutubetlenme olduğu belirlendi. Cami temelinden tam 420 kamyon dolusu balçık ve moloz çıkarıldı.

EŞSİZ BİR GALERİYE DÖNDÜ

Temeli temizlenen caminin altından birbirine geçit veren kare, dikdörtgen ve elipslerden oluşan tonozlu odalar ortaya çıkarıldı. Caminin bodrumun adeta göz kamaştıran devasa bir sanat galerisine dönüştü.

CAMİNİN DENGESİNİ SU TERAZİLERİ SAĞLAMIŞ

Caminin temelinde su terazisi görevi yapan bölümler ortaya çıkarıldı. Su terazilerinin yazın soğuk bir hava oluşumuna, kışın da tam tersi sıcak hava oluşumuna neden olarak temelin rutubetlenmesini önlediği belirlendi.

270 YILLIK SIR KUYU ORTAYA ÇIKARILDI

Tarihçiler tarafından yıllar boyu anlatılan, bir ucunun Haliç’teki çeşmelere kadar uzandığı rivayet edilen caminin altında bulunan 270 yıllık sır kuyu da ortaya çıkarıldı.

Uzmanlar cami altına yapılan bu kuyu ile tüm Çemberlitaş bölgesindeki yer altı sularının burada toplandığı ve Haliç’teki çeşmelere aktarıldığını belirledi. Bu yöntemin ayrıca yer altı sularının caminin temeline zarar vermesini önlediği de tespit edildi.

KAZIKLI RADYE TEMELİN İLK ÖRNEĞİ BURADA KULLANILMIŞ

Nuru Osmaniye Cami’nin temelinde meşe ağacından derin kazıklı radye temel sisteminin kullanılmasının önemli bir mühendislik ve mimarlık örneği olduğu saptandı. Caminin temelden yükselmesinde de cehennem taşı adı verilen blok taşlarla yapıldığı tespit edildi.

MUHTEŞEM BİR ESER ORTAYA ÇIKARDIK

Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürü Mürsel Sarı, 2010 yılında başladığımız Nuru Osmaniye caminin restorasyon işlemlerini tamamladık. Yaklaşık 21 milyon TL harcanan restorasyon işlemlerinin ardından hem caminin yer altı sularından etkilenmesi önlendik hem de caminin altında bulunan muhteşem bir temel yapısını ortaya çıkardık. Nuru Osmaniye Camii, Barok üslubun Osmanlı İmparatorluğu’ndaki dini mimari dalında ilk anıtsal örneğidir. Kazık - temel sisteminin belkide en abidevi etkileyici çözümcü şekilde uygulandığı yapıdır. Bulunduğu yerin tamamlayıcısı ve İstanbul’un en yektin kültür miraslarından Konstantinos Forum’nun bir kısmının üzerinde yükselen nitelikli bir eserdir. Yaptığımız bu restorasyonla camimizin yüzyıllar boyu ayakta kalmasına sağlayacağız” dedi.

NURU OSMANİYE CAMİİ HAKKINDA

Temel atma tarihi fermanla belirlenmiş

Külliye İnşatında bina katibi olarak çalışan Ahmed Efendi risalesinde Nuru Osmaniye Caminin temelinin en güzel ve en uğurlu saatte, 19 Ocak 1749 günü, saatin akrebi altıbuçuk ve dakikası altıda iken atılmasını ferman olduğunu yazmıştı.

Fatma Hatun mescidi yıkılarak cami yapıldı

Nuru Osmaniye Cami’nin bulunduğu yerde daha önce, Hasan Canzade Şeyhülislam Hoca Sadettin Efendi’nin eşi Fatma Hatun’un mescidi bulunduğu belirtiliyor. Mescit harap ve yıkılmaya yüz tuttuğundan Sultan 1. Mahmud’un emriyle yıkılmış ve yerine bugünkü caminin yapımına 1748 yılında başlanmıştır. Padişahın ölümü üzerine camiyi kardeşi 3. Osman 1755 tarihinde tamamlatmıştır. Bundan dolayı da “Osman’ın Nuru” anlamına gelen Nuru Osmaniye olarak isimlendirilmiştir.

Cami Simon Kalfa’nın eseri

Nuru Osmaniye Cami’nin en büyük özelliği batı mimarisinin etkisiyle yapılmış ilk camilerden oluşudur. Burada klasik Osmanlı mimarisinin izlerini görmek çok zordur. Barok üsluptaki caminin mimarı da tartışmalıdır. Bazı kaynaklarda Mimar Mustafa Ağa’nın ismi geçse de büyük bir olasılıkla caminin mimarı Simon Kalfa’dır.