Fatma Hatun Mescidi

Mabet, eski adları Selâmet, Selâmsız ve Çınar yokuşu olan bugünkü Selâmi Ali Efendi Caddesi ile Hatmi Sokağı'nın birleştiği yerde ve sokağın sol köşesindedir. Karşı köşesinde şimdi ev olarak kullanılan ve yakın tarihe kadar bir çok hadiselere sahne olan meşhur Yeniçeri Kahvesi, mescidin alt tarafında ve Hatmi Sokağı üzerinde 24 Eylül l973'de açılan Hilmi Çelikoğlu İlköğretim Okulu, tam karşısında caddeye ismini veren Şeyh Selâmi Ali Efendi Çeşmesi ve mescit sırasında cadde üzerinde hâlâ kabri bulunan Feyzullah Efendi'nin Hindu Tekkesi vardı. Hangi tarihte yapıldığı bilinmeyen mabet, Şair Lebib Efendi'nin hazırladığı kitâbeden de anlaşılacağı üzere 1176 (1762-63)'te yeniden yaptırılmıştır. Fakat mabet 2 Ağustos 1887 tarihinde tekrar yanmıştır. Kapı üzerinde bulunan kitâbesi kaybolur düşüncesi ile karşısındaki Selâmi Ali Efendi Çeşmesi üzerine konulmuştur ki, bugün de hâlâ oradadır. Mir'at-i İstanbul adlı eserin sahibi Mehmet Raif Bey, "mescidin kapısı üzerindeki tarih şudur" diyerek yukarıda yazılan kitâbenin aynısını yazmıştır. Bundan da Raif Bey'in mescidi, yanması ndın bir süre önce görmüş olduğu anlaşılmaktadı r. Eski Eserler'deki kayıt Şşinde mabedin "Bağ Odaları Mescidi" ismiyle kaydedildiği görülmektedir. Kabataş'ta, Bağ Odaları Sokağı üzerinde Bağ Odaları ismiyle bilinen ve Fatma Hatun tarafından yaptırılmış bir mabet daha vardır. İsim benzerliği yoksa, bu iki mescidin aynı kimse tarafından yaptırılmış olduğu söylenebilir.