TARİHİ TÜNEL
YILLIK YOLCU SAYISI 5,5 MİLYONU BULUYOR
Dünyanın en eski ikinci metrosu olan o zamanki adıyla Galata ile Pera; bugünkü adıyla Karaköy ile Beyoğlu’nu en kısa yoldan birbirine bağlayan ve İstanbullular’a 1875 yılından bu yana kısa bakım dönemleri dışında aralıksız hizmet veren Tarihi Tünel, günde ortalama 198 sefer gerçekleştiriyor. Günde 15 bin yolcu taşıyan Tarihi Tünel’in yıllık yolcu sayısı ise 5,5 milyonu buluyor.
Sefer Saatleri
Tünel’de Beyoğlu ve Karaköy arasında karşılıklı hareket eden iki vagon bulunmaktadır. 18 koltuğu bulunan vagon bir seferde 170 yolcu almaktadır.
TARİHİ TÜNEL HAT TARİFESİ
YÖN GÜN İLK SEFER SON SEFER
Karaköy-Beyoğlu Pazartesi-Cumartesi 07:00 22:45
Karaköy-Beyoğlu Pazar 07:30 22:45
Beyoğlu-Karaköy Pazartesi-Cumartesi 07:00 22:45
Beyoğlu-Karaköy Pazar 07:30 22:45
TARİHİ TÜNEL SEFER SIKLIĞI
YÖN GÜN SAAT ARALIĞI SEFER SIKLIĞI
Karaköy-Beyoğlu Pazartesi-Cuma 07:00-21:00 5 dakika
21:00-22:45 7 dakika
Karaköy-Beyoğlu Cumartesi 07:00-14:00 7 dakika
14:00-21:00 5 dakika
21:00-22:45 7 dakika
Karaköy-Beyoğlu Pazar 07:30- 14:00 7 dakika
14:00-21:00 5 dakika
21:00-22:45 7 dakika
Beyoğlu-Karaköy Pazartesi-Cuma 07:00-21:00 5 dakika
21:00-22:45 7 dakika
Beyoğlu-Karaköy Cumartesi 07:00-14:00 7 dakika
14:00- 21:00 5 dakika
21:00-22:45 7 dakika
Beyoğlu-Karaköy Pazar 07:30-14:00 7 dakika
14:00-21:00 5 dakika
21:00-22:45 7 dakika
Not: Sefer sıklığı İdaremiz tarafından uygun görüldüğü takdirde değişiklik gösterebilir.
Tünel'in Beyoğlu girişi.
Karaköy girişi.
Tünel'in Hayatımızdaki Yeri
Küçük Olmasına Rağmen Taşıdığı Değerler
Yeni ve modern ulaşım araçlarının insan hayatına önemli bir kolaylık ve dinamizm getirdikleri bir vakıadır. Bunlar arasında önemle vurgulanması gereken araç ise şüphesiz demiryoludur. Gerçekten de demiryolu mesafelerin kısalması ve dolayısı ile insan hayatının kolaylaşmasında bir dönüm noktası oluşturmuş ve ulaşımda adeta bir patlama meydana getirmiştir. Şehirlerarası yollarda demiryolları ulaşımı olarak tebarüz eden ulaşımda modernleşme ve hızlanma şekli şehir içinde tramvay ve metro olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bu tür bir ulaşım aracı olarak Tünel, kendi kapasitesi çerçevesinde, insanların hayatını kolaylaştırmada belirli bir payın sahibi olmuştur.
Tünel’in İstanbul’un sosyal hayatına girmesi ile insanlar Yüksekkaldırım’ın yokuşunu arşınlamaktan kurtulmuş olmaktadırlar. Büyük bir güçlükle çıkılıp inilen bu yokuş artık 1,5 dakikada ve kolaylıkla aşılmaktadır. Böylece, yorgunluktan kurtulmanın yanında, kışın kayma tehlikesi, yazın ise sıcaktan bunalma endişesi de ortadan kalkmıştır. Beyoğlu’nun simgesel özelliği olan eğlence hayatının Tünel’in hizmete girmesinden sonra ayrı bir canlılık kazandığı da şüphesizdir. Aynı zamanda, Haliç’in iki yakasında yer alan sur içi İstanbul’u ile Beyoğlu arasında gidiş gelişler Tünel sayesinde çok daha kolaylaşmıştır. Bu çerçeve içinde Galata ile Beyoğlu arasında sessiz sedasız gidip gelmeye devam eden Tünel, işini hiç aksatmayan bir karınca misali çalışmaya devam etmiştir. Bu arada kısa sürede benimsediğinin bir göstergesi olarak Beyoğlu istasyonunun karşısında bulunan alana Tünel Meydanı denmiş, çevrede bulunan bazı esnaf da işyerlerine Tünel ismini vermişlerdir. Günümüzde de benzer şekilde, civardaki bazı işyerlerinin Tünel Eczanesi veya Metro Büfe gibi unvanlar kullandıkları görülmektedir.
İleriki yıllarda, özellikle İkinci Dünya Savaşı’nın getireceği mahrumiyetler sebebiyle, otobüs ve tramvay seferlerinde kısıtlamaya gidilmesi, Tünel’e olan rağbeti daha da arttıracaktır. Ama savaşın getirdiği bazı sıkıntılardan Tünel de etkilenecektir. Bu da kayış yokluğundan seferlere ara verilmesidir.
Tünel’in işlememesi İstanbullular için önemli bir sıkıntı kaynağı olmaktadır. Tünel, süratli ve ucuz olması hasebiyle Karaköy-Beyoğlu arasında işleyen diğer ulaşım araçları arasında en çok tercih edilenidir. Dolayısı ile çalışmadığı zamanlarda yokluğu hemen hissedilmektedir. Tünel’in çalışmasını engelleyen en önemli neden ise kayış yokluğudur. Bilindiği üzere kayış yurtdışından getirilmektedir. Normal zamanlarda bu konuda bir sıkıntı olmamakla beraber savaş dönemlerinde, ithalatın gecikmesinden dolayı, zaman zaman kayış sıkıntısı çekilmekte, bu durum da seferleri aksatmaktadır.
Bu yıllarda Tünel en azından bir kısım İstanbulluların hayatında o derece önemli rol oynamaktadır ki, kayışsızlıktan seferlerin yapılamaması veya seferler başlayınca halkın oluşturduğu izdiham, dönemin usta yazarlarına konu teşkil etmekte ve gazetelerindeki köşelerinde bu hususa yer vermektedirler.