Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, Topkapı Sarayı bahçesinin imara açılmadığını, tarihi eserlerin ihya edileceğini söyledi. Demir, Topkapı Sarayı’nın hemen önündeki, 1591’de Vezir Koca Sinan Paşa tarafından Mimar Davut Ağa’ya yaptırılan İncili Köşk ise "ihya" edileceğini söyledi. Gazete Habertürk'den Esra Boğazlıyan'ın haberi...

Topkapı Sarayı’nın dış surlarını çerçeveleyen Sur-u Sultani içinde kalan Hasbahçe, Fatih Belediyesi’nin başvurusuyla Koruma Kurulu tarafından 1. derece arkeolojik SİT alanından 3. derece SİT alanına düşürüldü, tartışma başladı. Bu kararın saray bahçesinin imara açılmasının, müze denetimli inşaat izninin yolunu açtığı iddiaları yükselirken, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’le Hasbahçe’yi gezdik, projeyi konuştuk. İstanbulluların kafasını kurcalayan “Niye böyle bir karara ihtiyaç duyuldu? Saray bahçesinin imara açılması mümkün olabilir mi? Bölgeye ne yapılacak?” sorularını başkan Demir’e sordum...

- Topkapı Sarayı’nın bahçesi imara mı açılıyor? Burada inşaat yapılabilecek mi?

1. derece SİT alanından 3. derece SİT alanına düşürülmesi kesinlikle imara açılma anlamına gelmiyor. Bu mümkün değil. Burada asla inşaat yapılması söz konusu bile olamaz. İnşaata açılacak gibi herhangi bir algının oluşmasını gerektirecek bir şey yok. Burada koruma amaçlı imar planlarına aykırı bir taş bile koyamazsınız.

- Peki niye bu kararı aldırdınız?

Burası şehir güvenliği açısından sıkıntılı bir alan. Sirkeci Garı’ndan başlamak üzere Hasbahçe’yi de içine alan kısımda ciddi sorunlar var. Hatırlayın, burası Sarai Sierra’nın da öldürüldüğü yer. Güvenlikten yoksun, cinayetlerin işlendiği bir mekân. Burayı kurtarmanın yolu, buraya güvenlik görevlisi koymaktan ziyade burayı yaşatmaktan geçiyor. Nasıl yaşatacağız? Turizme kazandırarak.

- Daha önce Sirkeci Garı’ndan başlayan ve surlara devam eden bölge için rekreasyon projeniz vardı. Böyle bir projeyle kurtulamaz mıydı surlar?

Aslında bu, o rekreasyonu da içine katan bir karar. Bölgenin bütünüyle kurtulması, turizme açılması için başka yol göremedik. Sur-u Sultani’yi düzenli ve güvenli bir hale getirmemiz için tek çaremiz yaşatmak ve turizme kazandırmak. Güvenliği sağlamak, Topkapı Sarayı’ndaki eserlerin teşhirini sağlamak ve turizme kazandırmak dışında bir amacımız yok. Çok makul, masum ve mantıklı bir projeden söz ediyoruz. 14 yıllık belediye başkanıyım, buraya daha mantıklı ne yapabilirim? Böyle bırakırsak 100 yıl daha böyle kalır. Mesele sadece güvenlikle de alakalı değil. Boş bir alan var ve burayı kazandırmak gerekiyor. Tren yolu da geçtikten sonra bölge saraydan ayrılarak tamamen atıl kalmış durumda. Dünyanın en güzel yerlerinden biri burası.

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’le, 1. derece SİT alanından 3. dereceye düşürülen Sur-u Sultani’yi gezdik

- Turizme nasıl kazandıracaksınız?

Bu bölgedeki tarihi eserleri ihya ederek. Zaten işte bu ihya için bu kararı aldırdık. Sözünü ettiğim bu alanda ecdat yadigârı tarihi eserlerimiz var. Birinci derece arkeolojik SİT alanlarda eserleri ihya etmeniz mümkün değil. Ancak kazı yaparsınız ve kazıda bulduklarınızı sergileme imkânı elde edersiniz ama burada şu anda üzerinde durduğumuz İncili Köşk ve Sarayburnu’na doğru devam ettiğimizde de Şevkiye Köşkü, Balıkçılar Kasrı ve Topkapı’ya ismini veren Topkapı Batarya Binası var. Bunların hepsi Osmanlı eserleri, ecdat yadigârı. Bu öneriyi yapmaktaki temel amacımız, bu vesileyle bu tarihi eserlerin ihyası ve restorasyonu mümkün olacak ve bu kullanım açısından, güvenlik açısından sıkıntılı olan alanlar da turizme kazandırılacak.

- “1. derece arkeolojik SİT alanında tarihi eserleri ihya etmemiz mümkün değil” diyorsunuz ama 2863 sayılı kanun gereği 1. derece SİT alanında da ihya edilebileceği görüşü var...

Hayır yanlış. Çünkü ayrıca üst kurulun aldığı bir ‘ilke kararı’ var. Bu ilke kararı ne diyor? “1. derecede arkeolojik SİT. Korumaya yönelik bilimsel çalışmalar dışında aynen korunacak SİT alanıdır. Bu alanlarda bilimsel amaçlı kazıların dışında hiçbir kazı yapılmaz...” Böyle bir ilke kararı varken 1. derece SİT alanında bu tarihi eserleri ihya etmemiz mümkün değil. Karar dışında başka bir şey yapamazsınız. Tamamen iyi niyetle bölgeyi kurtarma amacını güdüyoruz. Turizm güzergâhı oluşturma çalışması olarak bakmak lazım. Kentsel SİT olmadığı sürece bir endişe taşımaya gerek yok. Zaten kentsel SİT olmasını da biz engelledik.

- 3. derece SİT alanının kapsamı ne?

3. derece arkeolojik alan demek, eskinin ihyası dışında hiçbir şeye imkân vermiyor zaten. Sadece temel kazısı ve eserlerin sergilenebilmesi söz konusu. Bir imar söz konusu dahi olamaz.

ŞİMDİ BÖYLE

Başkan Demir’le Topkapı Sarayı’nın hemen önündeki İncili Köşk’ün kalıntısına çıktık

BÖYLE OLACAK

1591’de Vezir Koca Sinan Paşa tarafından Mimar Davut Ağa’ya yaptırılıp 3. Murad’a hediye edilen köşk, böyle olacak 

‘KENTSEL SİT’E KARŞIYIM’

- Hangi eserler ihya edilecek?

Balıkçılar Kasrı, İncili Köşk, Şevkiye Köşkü, Bostancıbaşı Camii, Topkapı Batarya Binası ve Yalı Köşkü var. Bunların tamamının ihyasını yapmak lazım. İnsanlar gelsin burada dolaşsın ve bölgeye hayat gelsin istiyoruz. Güvenlik sıkıntısı kalkmış olacak. Biz kentsel SİT’e karşı çıktık ki imar yolu açılmasın. Bilgi belgeye dayanan köşklerin dışında hiçbir şeyin ihyası söz konusu değil. Şu anda bunlardan sadece üstünde bulunduğumuz İncili Köşk’ün arkeolojik kalıntısı ve temel kazısı var. Diğerleri gravürler üzerinden ihya edilecek...

‘KARAR, KÜLTÜR BAKANLIĞI’NIN ONAYINA GİDECEK’

“Ecdat yadigârı eserler ihya edildikten sonra müze olarak değerlendirilecek. Şu anda Topkapı Sarayı’nın arşivlerinde çok sayıda eser var, sergileyecek alan yok. O eserler bu ihya edilmiş yapılarda sergilenip İstanbul’un turizm potansiyeli artırılacak. Bu bir öneri kararı. Kurul kararı alındı. Bundan sonraki aşamada Kültür Bakanlığı’nın onayına sunulacak. Onay çıkarsa proje başlar. Başka bir alan için böyle bir girişimimiz yok. Çünkü temelde kalıntı olan tek yer Sur-u Sultani.”

İhya edilecek eserler arasında Kaptanpaşa (Yalı) Köşkü (solda), Top Kapısı ile Mermer Köşk de bulunuyor

UZMANLARIN YORUMLARI

İst. Şehir Plancıları Odası Başkanı Tayfun Kahraman: Şimdi iyi niyet olabilir ama...

“Bahse konu olan alan Bizans döneminden beri biriken arkeolojik kalıntılara ev sahipliği yapmaktadır. Bu tip alanlarda harekete geçerken mesele sadece üst doku değil, alt dokudur. Bugün bölgede ihya adı altında yürütülmesi planlanan çalışmalar ileride başka sorunlara yol açabilir. Şimdi iyi niyetle hareket edilip atıl alanı değerlendirelim mantığıyla hareket ederseniz, sizden sonra gelecek yerel yönetimlere imar imkânı tanırsınız. İnsanların aklına ilk gelen şey bugün imara açılmasa yarın açılır düşüncesi olacaktır. Ben 3. dereceye düşürülmesi konusunu olumlu bulmuyorum. Mevcut sorunlar gerekli güvenlik önlemleri alınarak da pekâlâ çözülebilir. Burada kente değer katmak söz konusu değil.”

Mimarlık tarihçisi Afife Batur: Dünya Kurulu da yanlış buldu

“Dünya Arkeolojik Anıtlar Kurulu toplantısına katıldım. Konu orada da gündeme geldi ve herkes böyle bir şeyin yapılmasının doğru olmadığı konusunda hemfikirdi. Topkapı Sarayı uluslararası bir SİT alanı. Bu tip bölgeler tüm dünyanın gözünde dokunulamaz yerlerdir. Fatih Belediyesi’nin hangi yetkiyle böyle bir girişimde bulunduğunu anlayamadık. Bu fikir çok saçma olmanın yanı sıra tarihe karşı işlenen bir suç. UNESCO Dünya Kültür Mirası Alanı içinde kalan bir bölgeden söz ediyoruz, dile kolay. Tüm dünyadan ciddi tepki gelecektir. Bu tip alanlara maksimum hassasiyetle yaklaşılması gerekiyor. Bu hassasiyet de ancak 1. derece SİT alanı olduğu zaman gösterilebilir.”

Mimar Sinan Genim: Gereksiz endişe bilgisizlikten

“Korunması gereken kültür varlıklarıyla ilgili kararlar, olayı derinlemesine bilmeyen kesimlerin tamamında gereksiz endişeye sebep oluyor. Bölgede Topkapı Sarayı’nın bulunması endişeleri had safhaya çıkarıyor. Sanki bütün saray imara açılıyormuş gibi bir algı oluştu. Konunun Topkapı Sarayı ile ilgisi bile yok. Fatih Belediye Başkanı’nın açıklamasında belirttiği gibi tren yoluyla surlar arasında kalan ince uzun bir alan için harekete geçilmiş durumda. Topkapı Sarayı zaten 2863 sayılı yasa gereğince korunması gereken kültür varlığı. Yapı yapılması için Koruma Kurulu’nun onayı gerekiyor. Eleştirmek için konuya hâkim olmak gerekir. Bugün o bölge korkunç bir durumda. Yanlış anlaşılmalara neden olanlar, niçin yapıldığını bilmeyen insanlar.”