İstanbul’un Laleli ile Kadırga semti arasında, Tahsin Bey Sokağı’nda yer alan Kâtip Sinan Camii Merdivenli Mescit olarak da bilinmektedir.

İstanbul’un fethi sonrası ilk yapılan camilerden biri olan Kâtip Sinan Camii, II. Bayezid’in döneminde Osmanlı Sarayının Mutfak katibi Sinan Bey tarafından 1496′da inşa edilmiştir.

Bu caminin dünya üzerinde başka hiçbir camide rastlanmayan bir özelliği vardır. O da kubbesinde bir tabut olmasıdır…

Rivayete göre :

1496 tarihinde II.Beyazıt döneminde Osmanlı sarayının mutfak katibi Katip Sinan biriktirdiği paralarla bir camii yaptırır ve ölünce caminin kubbesine defnedilmek için vasiyette bulunur. Ancak Katip Sinan vefat edince naaşı, cami avlusundaki hazireye defnedilir.

Ertesi gün sabah namazı için camiye gelen cemaat mezarın açık olduğunu, Katip Sinan’ın naaşının çatıda ki kubbe eteğinde durduğu görür. Bunun üzerine ‘Hayırdır İnşallah’ diyerek , naaşı oradan alıp tekrar hazireye gömerler. Ancak ertesi gün aynı olay tekrarlanır ve bu durum 3 gün boyunca sürer.

Cemaat şaşkınlık içinde bu olayda bir keramet var düşüncesi ile Katip Sinan’ın naaşını vasiyet ettiği gibi çatıda ki kubbenin eteğine yaptırdıkları bir sanduka ile gömerler.

Bu ilginç olay ile ilgili olarak tarihi kaynaklarda herhangi bir bilgiye rastlanmasa da günümüzde tabut, halen caminin kubbesin de durmaktadır. Bu nedenle Camiye ziyarete gidip, kubbede ki tabutu görenler için rivayetin bu şekilde olduğunu belirtmek yerinde olur.