ACİL YERİNE, AİLE HEKİMLİĞİNE GİTMENİN RİSKİ BÜYÜK!

Sağlık Bakanlığı, devlet hastanesinin acili yerine önce aile hekimliğinin aciline başvurmasını önerdi. Acil servislerdeki yığılmayı önlemek için hazırlanan bu öneri dört ilde pilot uygulamayla başlayacak. Ancak bu yeni durumun tehlikesi büyük.

Bu tehlikeye geçmeden önce, en kısa haliyle acil servisin tanımına bakalım:

Acil servis; hastane ve diğer sağlık kuruluşlarının ulaşımı kolay ve girişi ambulansların yanaşabileceği bir bölgesinde bulunan acil sağlık yardımı gerektiren hastalara bu hizmeti veren birimleridir. Acil servislerde diğer servislerde randevu sistemi ile bakılması için yeterince beklenemeyecek olan kalp krizi, travma, yanık gibi rahatsızlıklara ilk müdahaleler yapılır.

Dört ilde uygulanmaya başlanması planlanan yeni uygulamanın tehlikeli sonuçları çıkabilir. Çünkü acil serviste çalışan meslektaşlarımızın çalışma ortamına sahip olmayan Aile Hekimleri ve hastalar, "Acil" diye gelen hastaya bakarken çoğu zaman sorun yaşayacak.

Zaten acil diye ev, okul veya iş yerinden çıkan hasta, Aile Hekimine gittiğinde o an acısının giderilmesini isteyecek. O hastaya "Sen yarın bu hastaneye git, seni oraya sevk ediyorum" diyen Aile Hekimi, büyük ihtimalle şiddete veya hakarete maruz kalacak.

Çünkü hekim için (Travma, yanık, yaralanma, kalp krizi hariç) hastanın durumu çok kritik olmasa bile, hasta ve yakınları için kabul edilmesi zor olan durumda "yarın" tedavi olacaksın ifadesi anlaşılmayacak.

Şu riski de gözardı etmemek gerek: Acil Servislerdeki çalışma ve donanıma sahip olmayan Aile Hekimleri, gelen hastayı ertesi gün, hastaneye sevk ederken yaşanacak kalıcı, Allah korusun ölümlü riski konusunda da endişeli. Tam olarak acil sınıfına girmese bile, göğüs, baş, mide ağrısı, nefes darlığı gibi travmatik durumların dışında yaşanan vakalar için başvuran hastalar belki de ölüm ile burun buruna gelecek.

Vicdanımızın taşımayacağı bu riski lütfen hafife almayın. Sağlık Bakanlığının Acil Servislerdeki iş yükünü azaltma çabası doğal olarak biz Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu da destek veriyoruz. Elimizi taşın altına koymaktan hiç çekinmiyoruz.

Tüm Dünya'da olduğu gibi, Aile Hekimleri olarak vatandaşlarımızdan en büyük beklentimiz, hastalıkları ortaya çıkmadan yılda en az iki kez aile hekimlerini ziyaret etmeleri. Periyodik sağlık taramaları kapsamında yaşa ve cinsiyete özel taramalarını yaptırmalarıdır. Kronik hastalıkların ve kanserlerin erken evrede yakalanması yaşam süresini uzatması, yaşam kalitesini artırması yanında maliyet etkin bir hizmet sunumu ve komplikasyonların önlenmesi açısından son derece önemlidir.

GECE BAŞVURU ORANI ÇOK DÜŞÜK!

Aile Hekimleri olarak esnek mesai uygulaması ile saat 19.00 a kadar kendi kayıtlı hastalarımıza birçok ilde ve birimde hizmet veriyoruz. Yeni öneriye göre gece 23:00'e kadar Aile Hekimlerin mesai yapması isteniyor. Ancak akşam 17:00 ile 19:00 arasındaki başvuran hasta oranı bile bunun gereksiz olduğunu belirtiyor, çünkü bu iki saat içinde başvuran hasta sayısı sadece yüzde 1,03.

ÖZEL HASTANEYE SEVK BÜYÜK SORUN

Bakanlığın çalışması içinde, hastanın öncelikle özel hastaneye sevki teşvik edilmek isteniyor. Türkiye Aile Hekimliği modelinde mevcut kayıtlı hasta sayıları ile ve ikinci basamak ile üçüncü basamak hastanelerin mevcut ödeme modeli ile sevk zinciri uygulaması mümkün değildir. Daha önce denenmiş ve olmayacağı tüm kesimlerce görülmüştür.

Yaşanan her problemde, koruyucu hekimlik ile bağdaşmayan her işte akla ilk olarak aile hekimlerinin gelmesini doğru bir yaklaşım olarak görmüyoruz. Bizler asli işimiz olan koruyucu ve önleyici hekimlik refleksi ile çalışmak istiyoruz.

Zorunlu olmayan gönüllülük esasına göre yapılandırılmış, mesai sonrası hizmet karşılığı verilen hizmet bedelinin olduğu, Acil Servis Merkezi dışında yapılandırılmış ve ilgili tüm kesimlerin işin içinde olacağı bir uygulamayı görüşmeye ve detaylandırmaya varız.

Çalışma planlarımızda yapılacak olan değişikliklerle ilgili; birinci basamak sağlık hizmetiyle bağdaşmayan, bizlerin fikir ve görüşleri alınmadan zorunlu olarak planlanan her türlü değişikliğin geçmişte nasıl acı durumlar oluşturduğunu hep birlikte yaşadık. Unutulmasın ki bundan sonra da bizlerin kabullenmediğimiz ve sahaçalışanlarından kopuk yapılan hiçbir uygulama sağlıklı bir sonuca ulaşmayacaktır.

YENİ BİRİMLER NASIL OLACAK?

Yeni bir model olarak ortaya konulan ‘’teşvikli sevk zinciri uygulaması ‘’ ile alakalı olarak kayıtlı nüfusların iki binlere çekilerek uygulama yapılacağı söylenmektedir. Ancak nüfusların bu sayıya çekilmesi ile ilgili plan ve senaryoların detaylarından haberimiz yoktur. Dolayısıyla bu konuda merak ettiğimiz cevaplar vardır.

Yeni birimler nasıl ve kimler tarafından açılacaktır?

Yeni açılan birimlere kim ne şekilde yerleşecektir?

Nüfuslar düşerken yeni hak kayıpları olacak mıdır?

Nüfus transferleri hangi kıstaslara göre ve nasıl yapılacaktır?

Dr. Akif Emre EKER

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı