Faytonun Mitolojik Hikayesi'ne geçmeden önce bugünlerde tartışılan Faytonlar ve Atlar haklarında bilinmeyenlere ulaşabilmek için az çok gezdim internet sitesini ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

Fayton en basit tanımıyla, ata körük bağlanılarak elde edilen bir ulaşım aracıdır. Öndeki iki tekerleği küçük arkadakiler büyük olmak üzere dört tekerleği olan körüklü bir binek aracıdır. Halen sokaklarda ve küçük şehirlerde bu amaçla kullanım devam etmektedir. Eskişehir, İzmir , Daday ve Adalar’ da ise turistik amaçlı kullanımları sürdürülmektedir.

Fayton kelimesinin aslı Fransızca olan phaeton. İlk olarak M.Ö 2800 lü yıllarda Mısır’da görüldüğü söyleniyor. Anadolu topraklarında ise ilk kez Osmanlı Dönemi’ nde padişah Abdülmecit zamanında kullanılmaya başlanmış. Hatta arkası açık olanlara lando denirken arkası kapalı olan saraya hizmet için kullanılan özelleşmiş faytonlara da kupa deniyormuş. Rivayete göre II.Mahmud’ un faytonsuz adım atmadığı söyleniyor. O dönemde İstanbul’ da kullanılan tek araç faytonlarmış zaten. Fransızca’ dan dilimize geçen faytonun bir de mitolojik bir hikayesi vardır.

Faytonun Mitolojik Hikayesi: Phaeton

Yunan Mitolojisi’ nde uzaklarda yaşayan Güneş Tanrısı Helios’ u, oğlu  görmek istemiş. Annesinden izin almış ve güneşin doğduğu dağa doğru yola koyulmuş. Phaeton babasının yaşadığı bu en tepedeki saraya tırmanmak için binlerce basamak çıkmış ve sonunda fildişi kaplı saraya ulaşmış. Saraya ulaştığında babası ona neden geldiğini sormuş. Phateon da ‘izin ver ölümlülere senin oğlun olduğumu ispatlayayım’ demiş. Bunun için de babasının at arabasını istemiş. Babası bu ölümsüz atları oğluna verip oğlunun ölümüne davetiye çıkarmak istememiş. Güneşin ne kadar kavurucu, dağların ne kadar dik, suların ne kadar taşkın olduğunu ve atları zapt edemeyeceğini anlatmış. Vazgeçirmeye çalışsa da oğlunu, oğlu isteğinden vazgeçmemiş. Israr üzerine güneşin atlı arabasını oğluna vermiş. Dizginlerinden sıkıca tutmasını ve tekerlek izlerini takip etmesini söylemiş. Sabırsız oğlan yola koyulmuş.

Atı alan Phaeton atlara hareket etmelerini emretmiş ve atlar o anda oğlanın acemi olduğunu anlmışlar. Öyle hızlı gitmişler ki seyredenleri korku almış. Phaeton da çok korkmuş ve bir anda dizginleri bırakmış. Hızla dağları aşan atlar, güneşten getirdikleri kavurucu sıcakla Helikon, Parnassos ve Olympos tepelerini tutuşturmuşlar. Vadiler yanmış, akarsular buhar olmuş. Bunun üzerine Zeus eline  aldığı yıldırımı Phaeton’ a fırlatınca Phaeton Oracıkta ölmüş ve Erinados ırmağının sularına kapılmış. Kız kardeşleri onun ölümüne öyle çok üzülüp ağlamış ki ırmağın kenarında duran kavak ağaçlarına dönüşmüşler. 

İşte faytonun destansı hikayeside buymuş....

Yararlanılan kaynak: https://emoji.com.tr/