Boğaziçi’nde “Kızlar Sahada Akademi” ile kız çocukları futbolla tanıştı

Boğaziçi Üniversitesi, üç köklü kulübü ile Türkiye'de kız çocuklarını futbolla tanıştırmak ve onları takım ruhuyla güçlendirmek amacıyla sürdürülen Kızlar Sahada Akademi'ye destek verdi.

Kilyos Ferhan Bedii Feyzioğlu İlkokul ve Ortaokulu’ndan 10-12 yaşlarında 50 kız öğrenci Boğaziçi Üniversitesi Sarıtepe Kampüsü'nde üç hafta boyunca Boğaziçi Üniversitesi Spor Kurulu gönüllüleri ile birlikte futbol öğrendi ve benzersiz bir deneyim yaşadı. 8 Ekim Pazar günü sona eren program kapsamında kız öğrenciler Boğaziçili gönüllülerle birlikte futbolun yanı sıra bilim, dans ve drama gibi farklı alanlarda da bir araya geldi.

Akademi’nin bu seneki programına Boğaziçi Üniversitesi’nin üç köklü öğrenci kulübü; Eğitim ve Araştırma Kulübü (EREC), Sosyal Hizmet Kulübü (BUSOS) ve Spor Kurulu (SK) destek verdi. Kızlar Sahada Akademi’nin kurucusu Actifit ve Kızlar Sahada’nın danışmanlığında yürütülen projenin bu seneki destekçileri arasında Boğaziçi Üniversitesi’nin yanı sıra, Belgin Yağları, ISS Türkiye, MSD, Sarıyer İz Gönüllüleri, Tekfen Gayrimenkul ve Toplum Gönüllüleri Vakfı da yer aldı.

‘’Erkek sporu’’ olarak görülen futbolda eşitsizliğin önüne geçme için toplumsal cinsiyet eşitliği adına ülkemizde sürdürülmekte olan sosyal sorumluluk projelerinin başında gelen Kızlar Sahada Akademi toplamda altı günlük bir etkinlik olarak planlandı. Kızlar Sahada Akademi etkinliğinin ilk beş gününde yarım gün futbol eğitimi ve yarım gün diğer atölyeler olmak üzere bir program izlendi. Spor Kurulu gönüllüleri tarafından tüm katılımcılara futbol eğitimi verildi. Futbol antrenmanlarıyla paslaşma, takım çalışması, top kontrolü ve şut çekme gibi beceriler kazandırmayı amaçlayan akademide tüm katılımcıların yer aldığı futbol antrenmanının yanı sıra katılımcılara bilim, step ve yaratıcı drama atölyelerinden seçtikleri bir atölyeye de beş gün boyunca katılma imkânı sunuldu.

Kızlar Sahada projesi, kızların biraz motivasyon ve özveri ile her şeyi başarabileceklerini, başarısız olduklarında da ancak denedikten sonra bunu dile getirmeyi, denemeden önce başarısız olacağım dememeleri gerektiğini ve başkalarının yargılarıyla hareket etmemeleri gerektiği mesajını veriyor.